401

Ebû Bekr anlayıp arkasına düşdü ise, bunu keşf ve kerâmet ile anlamış olması lâzım gelir. Hüsniyyenin sözü, Ebû Bekrin “radıyallahü teâlâ anh” keşf ve kerâmet sâhibi olduğunu göstermekdedir. Böylece keşf ve kerâmet sâhibi olan bir zâtın, Resûlullaha hiyânet ve ihânet edeceğini söylemek, akla uygun söz olur mu? Eğer hiyânet etmek isteseydi, ertesi Cum’a günü, kâfirler mağara kapısına geldikleri, mağara ağzındaki örümcek yuvasını görüp dünyâ yaratıldığından beri buraya adam girmişe benzemiyor, diyerek, içeriye girmek istemedikleri zemân, kâfirlere haber vermek fırsatı tam eline geçmemiş mi idi ve bu fırsatı kaçırır mı idi?

(Üzülme, Allahü teâlâ bizimledir) meâlindeki âyet-i kerîmenin ma’nâsını değişdirerek, çok alçak bir davranışla, Ebû Bekr-i Sıddîkı “radıyallahü teâlâ anh” kötülemeğe âlet etmeğe kalkışmak, câhilliğin ve İslâm düşmanlığının en çirkef şeklidir. Buna cevâb bile vermeğe değmez.

6—(Hüsniyye, İbrâhim Hâlid ile uzun uzun konuşmuş. Ona birçok ince bilgilerden sormuş. O da, öteki müctehidler gibi, hiçbirine cevâb verememiş. Çok sıkışınca, Hüsniyyeye, halîfe olmak kimin hakkı idi demiş. O da ilk müslimân olanın hakkı idi deyince, ilk müslimân olan kimdi demiş. Hüsniyye, hazret-i Alîdir deyince, hazret-i Alî müslimân olurken çocuk idi. Çocuğun müslimân olması sahîh olmaz. Onun için ilk müslimân olan Ebû Bekr-i Sıddîkdır, demiş. Fekat Hüsniyye, hazret-i Îsâyı ve Mûsâyı ve İbrâhîmi anlatan âyet-i kerîmeleri okuyup, bunlar da çocuk iken müslimân olmuşlardı diyerek İbrâhîm Hâlidi ve Ehl-i sünnet âlimlerini çirkin kelimelerle söğmüş. Orada bulunanlardan imâm-ı Şâfi’î hazretleri bu câriyenin cezâlandırılmasını halîfeden istemiş. Halîfe bunun dileğine kulak bile asmayıp, onu ilm yolu ile mağlûb etmelerini emr etmiş).

Hâlbuki (Her çocuk, müslimân olmağa elverişli olarak dünyâya gelir. Bunları sonra, anaları, babaları yehûdî veyâ hıristiyân veyâ kitâbsız kâfir olmağa çevirir) hadîs-i şerîfi Ehl-i sünnet arasında yayılmış, hemen herkes işitmişdir. Bu hadîs-i şerîf var iken, İbrâhîm Hâlidin veyâ herhangi bir din adamının (hazret-i Alî “radıyallahü teâlâ anh” müslimân iken çocuk idi. Onun için bunun müslimânlığı doğru olmaz) diyeceğine ve bu çılgınca sözü yüzlerce âlimin işiterek kabûl edip susduklarına inanmak, beyâza kara diyene inanmak gibi çocukların bile güleceği birşeydir. Bu yazı da, kitâbın hadîs-i şerîfden ve islâmiyyetden haberi olmıyan bir Acem yehûdîsi tarafından yazıldığını göstermekdedir.

7- Câriye, âlimleri rezîl ederek demiş ki, (Halîfe olmak hazret-i Alînin hakkı iken, üç halîfe, Onun hakkını elinden zor ile aldı.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.