593

Bu hadîs-i şerîfi, İbni Nüceym “rahime-hullahü teâlâ” (Bahr-ür-râık) kitâbında ve imâm-ı Zeylâ’î “rahime-hullahü teâlâ” (Tebyîn-ül-hakâyık) kitâbında, guslün farzlarını anlatırken yazmakda ve buradaki fıtratın sünnet demek olduğunu bildirmekdedir. Bu hadîs-i şerîf, sakal bırakmanın diğer peygamberlerin de sünneti olduğunu, Muhammed aleyhisselâmın dîninin şi’ârı olmadığını, bunun için, (sünnet-i zevâid) olduğunu açıkça bildiriyor. Bu sünnetler(Şir’at-ül-islâm)da da yazılıdır. Çeşidli sakal şeklleri vardır. Yehûdî sakalı, hıristiyan sakalı, şî’î sakalı, vehhâbî sakalı, komünist sakalı ve İslâm sakalı. Yalnız İslâm sakalını bırakmak sünnetdir. Bu da, uzunluğu bir tutam olan ve yüzün her tarafında bulunan sakaldır. Böyle olmıyan sakal, sünnet değil, bid’at olur. Muhammed Hâdimî “rahime-hullahü teâlâ” (Berîka)kitâbında diyor ki, (Hadîs-i şerîfde, (Bıyığı kısa, sakalı uzun yapınız!) buyuruldu. Bunun için, sakalı kazımak, kesmek ve sünnet mikdârından kısa yapmak men’ olundu. Sakalı bir kabza, bir tutam uzatmak sünnetdir. Sakalı bir kabzadan kısa yapmak câiz değildir. Bir kabzadan fazlasını kesmek de sünnetdir.) Bir kabza, çenede sakalın başladığı yerden dört parmak eni kadar uzun olmak demekdir. Sünnet olan, hattâ mubâh olan şeyi sultân emr edince, bunu yapmak vâcib olur. Sultânın ve bütün müslimânların yapması emr demekdir. Böyle yerlerde sakalı bir tutam uzatmak vâcib olur. Bir tutamdan kısa yapmak veyâ kazımak, vâcibi terk etmek olur. Tahrîmen mekrûh olur. Bunun câmi’de imâm olması câiz olmaz. Böyle olmıyan yerlerde ve Dâr-ül-harbde zulm görmemek, nafakadan olmamak, yâhud emr-i ma’rûf yapabilmek, müslimânlara ve islâmiyyete hizmet edebilmek, dînini, nâmûsunu koruyabilmek için sakalını kısaltmak yine câiz olmaz ise de, kazımak câiz, hattâ lâzım olur. Özrsüz olarak kazımak mekrûh olur. Bir tutamdan kısa sakal bırakarak, böylece sünneti yapdığına inanmak bid’at olur. Sünneti değişdirmek olur. Bid’at işlemek, adam öldürmekden dahâ büyük günâh olur. Böyle kısa olan sakalı bir tutama kadar uzatmak vâcib olur. İbni Âbidîn “rahime-hullahü teâlâ”, nemâzın mekrûhlarını anlatırken diyor ki, (Bir müekked sünneti yapmak, bir mekrûh işlemeğe sebeb olursa, bu sünnet terk edilir, yapılmaz. Birşeyin yapılmasının sünnet mi, bid’at mı olduğunda şübhe edilirse, o şey terk edilir, yapılmaz.) Âdete uyarak, sakal kısaltmak mekrûhdur. Fitne çıkarmamak için, sakalı kazımak câiz olur. Kısa sakal ile sünneti îfâ etdiğine inanmak ise, bid’atdir. Her iki hâlde de, sakalını kazıması lâzım olur.

4- Cum’a nemâzına mümkin olduğu kadar erken gitmeli. İlk müslimânlar, çok sevâb kazanmak için Cum’a nemâzına, karanlıkda câmi’e giderlerdi.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.