384

Çünki, derin âlimler, meselâ Şerefüddîn Halîl Neccârî Yemenî hanefî[1] (Nefîs-ür-riyâd)ismindeki Emâlî kasîdesi şerhinde ve Eşbâh muhşîsi şeyh Ahmed [ve Kâmûs mütercimi Ahmed Âsım Efendi “rahmetullahi aleyh” Emâlî kasîdesini şerh ederken] bu beyti bizim bildirdiğimiz gibi açıklamışlardır. Hattâ insanlar, kıyâmet kopuncaya kadar, ya’nî âhıret hayâtı başlayıncaya kadar, dünyâdadırlar denir. Muhammed bin Süleymân Halebî Reyhâvî “rahmetullahi aleyh”, Emâlî kasîdesinin şerhi olan (Nuhbet-ül-leâlî) kitâbında da, bunu uzun açıklamakdadır.

Velîlerin, öldükden sonra, sayılamıyacak kadar çok kerâmetleri görülmüşdür. Âlimler bunları, sözbirliği ile bildirmişlerdir. Burada yalnız birkaç dânesini bildireceğiz: (Buhârî) kitâbında diyor ki, Eshâb-ı kirâmdan Âsım “radıyallahü anh”, hiçbir müşrike dokunmamak için ve hiçbir müşrikin de kendisine dokunmaması için, Allahü teâlâya söz vermiş idi. Kâfirler kendisini şehîd edince, yanına yaklaşmak istediler. Cenâb-ı Hak, arılar göndererek Âsımı korudu. Arılar, o kadar çokdu ki, müşrikler yanına yaklaşamadılar. Bu, Âsıma ölümünden sonra ihsân edilen kerâmet idi. Eshâb-ı kirâmdan Hubeybi kâfirler yakaladı. Muhammed yalancıdır dersen seni bırakırız. Böyle söylemezsen öldürürüz dediler. Muhammed aleyhisselâmın mubârek ayağına bir diken batmaması için, cânımı fedâ ederim buyurdu. Şehîd etdiler. Birkaç Sahâbî gece gelip, şehîdin ipini kesdiler. [Alıp kaçırırlarken] Yere düşdü. Yerde göremediler. Nereye gitdiğini anlıyamadılar. Hanzala ismindeki Sahâbî, Resûlullah ile gazâya gitmek için acele etdi. Gusl abdesti almağa vakt bulamadı. Şehîd oldu. Kendisini melekler yıkadı. Bunun için, (Gasîl-ül-Melâike) adı ile meşhûr oldu. Bunların hepsi,(Buhârî) kitâbında yazılıdır. Muhammed bin Abdüllah Tebrîzî şâfi’î[2] (Mişkât) kitâbında diyor ki, Âişe “radıyallahü anhâ” buyurdu ki, Habeş pâdişâhı (Necâşî) îmâna geldi. Kabri üzerinde her zemân nûr parladığını çok kimseden işitdim. Hazret-i Alînin kardeşi olan Ca’fer, şehîd oldukdan sonra, Yemendeki (Bîşe) şehrine meleklerle giderek yağmur yağacağını müjdelediğini Resûlullah haber verdi. Bunu yukarıda bildirmişdik. Hazret-i Hüseynin “radıyallahü anh” mubârek başı yanında kâri’, ya’nî hâfız, (Kehf) sûresini okuyordu.(Eshâb-ı Kehf, bizim âyetlerimizden şaşırıp kaldı) meâlindeki âyet-i kerîmeyi okuyunca, mubârek başdan, (Beni öldürmek ve sürüklemek, Eshâb-ı Kehfden dahâ çok şaşılacak bir şeydir) sesi işitildi. Nasr-ül-Hazâî Me’mûn halîfe tarafından asılmışdı.

[1] Halîl Yemenî 332 [m. 943] de vefât etdi.

[2] Tebrîzî 749 [m. 1348] de vefât etdi.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.