1249

bizim gibi mukallidlerin bilgisi, bir şeyin halâl veyâ harâm olmasına vesîka olamaz. Birşeyin halâl veyâ harâm olması için, müctehidin zan etmesi lâzımdır. Müctehidlerin sözlerini, senedlerini örümcek yuvasından dahâ çürük sanmak, büyük atılganlık olur. Kendi bilgisini, din büyüklerinin bilgilerinden üstün tutmak ve Hanefî mezhebinin (Üsûl haberlerine) bozuk, çürük demek de âlimlerin, fetvâ vermek için dayandıkları kıymetli haberleri hiçe saymak ve bu haberlere yanlış demek, dîn-i islâmda büyük bir yara, gedik açmak olur. İslâmın büyük âlimleri, Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” parlak zemânına yakın oldukları için ve ilmleri, sonra gelenlerin bilgilerinden katkat çok olduğu ve harâmdan, günâhlardan sakınmaları, Allahü teâlâdan korkmaları, son derece fazla olduğu için, hadîs-i şerîfleri, bizim gibi, din bilgilerinden haberi olmıyan, işitdiği bir kaç sözü ilm sanan boş câhillerden, elbette dahâ iyi tanır ve anlarlardı. Doğrusunu, iğrisini, değişmiş olanını, değişdirilmemiş olanlarını, bizden dahâ iyi ayırd ederlerdi. Bu hadîs-i şerîflere uymamak lâzım olduğunu bildirmelerinin, elbette bir sebebi, dayandıkları kuvvetli vesîkaları mevcûddur. Bilgisi ve görüşü onlardan az olan bizler, şu kadar anlıyoruz ki, işâretin ve parmağı bükmenin nasıl olacağını bildiren çeşidli hadîs-i şerîfler vardır ve birbirlerine uymamakdadırlar. Bu çeşidli haberlerin birbirlerine uymaması, işâretin yapılması için, kesin birşey söylemeği güçleşdirmişdir. Ba’zı haberler, parmakları yumruk hâlinde bükmeden işâret edileceğini, ba’zıları bükerek edileceğini bildirmekdedir. Parmakların büküleceğini söyliyenlerden bir kısmı, elliüç sayısını gösterir gibi yapılacağını bildirmişdir. Başka bir kısmı, yirmiüç sayısını gösterir gibi büküleceklerini haber veriyor. [(Halebî), bunları anlatırken, sayıların parmaklarla gösterilmesini uzun anlatmakdadır.] Ba’zı haberler, sağ iki küçük parmağı kapayıp ve baş parmağı orta parmakla halka yapıp şehâdet parmağı ile işâret edilir, diyor. Bir habere göre, yalnız baş parmak, orta parmağın üzerine konarak işâret olunur. Bir haberde ise, sağ eli, sol uyluk üzerine ve sol eli, sağ ayak üzerine koyup işâret edilir. Başka bir haberde, sağ eli ile sol el üstüne ve bileği, bilek üzerine ve kolu, kol üzerine koyup, işâret edileceği bildiriliyor. Ba’zı haberlerde, bütün parmakları kapatarak işâret olunması, ba’zılarında ise, şehâdet parmağı kımıldatılmadan işâret edilmesi buyurulmakdadır. Bunlardan başka, tehıyyâtda işâret olur deyip, yeri kesin bildirilmemekde, ba’zı haberlerde, şehâdet kelimesi okunurken işâret olunur, denilmekdedir. Ba’zı rivâyetlerde ise, otururken düâ zemânında, (Ey kalbleri istediği gibi çeviren Allahım, benim kalbimi kendi dînin üzerinde bulundur!) denir ve bunu söylerken, parmakla işâret olunur, buyurulmuşdur.

Hanefî mezhebinin âlimleri “rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma’în”, işâret için bildirilen hadîs-i şerîflerin çok ve başka başka olduğunu görünce, nemâz hakkındaki kesin ve açık emrlere uygun olmıyan fazla bir hareketin yapılmamasını söylediler. Çünki, nemâzda esâs, fazla hareketden sakınmak ve olgun bir şeklde bulunmakdır. Bundan başka, bütün âlimler, sözbirliği ile haber vermişdir ki parmakları, gücü yetdiği kadar kıbleye karşı bulundurmak sünnetdir. (Nemâzda, her uzvunu, gücün yetdiği kadar, kıbleye karşı bulundur!) hadîs-i şerîfi, bunu açıkça emr etmekdedir.

Eğer sorulursa: (Hadîs-i şerîflerin, başka başka bildirilmesi, ancak araları birleşdirilemediği zemân, işi güçleşdirir. Hâlbuki, işâreti bildiren hadîs-i şerîflerden müşterek bir emr çıkarılabilir. Çünki çeşidli hadîs-i şerîfler, başka başka zemânlarda duyulup, haber verilmiş olabilir). Cevâb olarak deriz ki, haberlerin çoğunda (Kâne=idi) kelimesi vardır ki, bu kelime mantıkdan başka ilmlerde (Kül=hep) ma’nâsındadır. Bunun için, bu çeşidli haberler birleşdirilemez.

İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfe “rahmetullahi teâlâ aleyh” (Sözüme uymıyan hadîs-i şerîf öğrenirseniz, benim sözümü bırakıp, hadîs-i şerîfe uyunuz) buyurdu ise de, bu sözü, işitmemiş olduğu hadîs-i şerîfler içindir. İşitmemiş olduğum bir hadîs-i şerîfe uymıyan sözümü bırakın, demişdir. Hâlbuki, işâret hakkındaki hadîs-i şerîfler böyle olmayıp, meşhûr olmuş, yayılmışdır.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.