481

Bu da, İbni Âbidînin, sözünü, İmâm-ı a’zamdan almış olduğunu gösteriyor. İbni Âbidînin kitâbının, i’timâda şâyan, çok sağlam olduğunu isbât ediyor. Mezheb imâmlarını taklîd etmek, Kitâbdan ve Sünnetden yüzçevirmek demek değildir. Kitâbdan ve Sünnetden yanlış ma’nâ çıkarmağa kalkışmayıp, mezheb imâmının kavuşduğu doğru ma’nâya tâbi’ olmak demekdir. Mezheb imâmları, Kitâbdan ve Sünnetden nasıl hükm çıkarılacağını bildiren üsûl ve kâideler koymuşlar ve bunları mezheblerinde bulunan müctehidlere öğretmişlerdir. Mukallidler ve hele mukallidlerin avâm kısmı, bu üsûl ve kâideleri bilmekden ve anlamakdan ve ictihâd yapmakdan çok uzakdırlar. İbni Âbidîn “rahmetullahi aleyh” müctehidlerin Kitâbdan, Sünnetden hükm çıkarmalarına aslâ harâm dememişdir. İctihâd derecesine yükselmemiş olan câhillerin hükm çıkarmasına harâm demişdir. Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem(Kur’ân-ı kerîmden ve benim hadîslerimden kendi re’yi ile hükm çıkaran kâfir olur) buyurdu. İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfe “rahmetullahi aleyh” de, ictihâd derecesinde olmıyan câhillerin fetvâ vermesinin câiz olmadığını bildirdi. Bunu, dinde reformcu da, yukarıda yazmakdadır. O hâlde, İbni Âbidîn hazretleri bu sözünde yerden göke kadar haklıdır. Dört mezhebin inceliklerine vâkıf, derin âlim, veliyyi kâmil ve mükemmil Seyyid Abdülhakîm Efendi, (Hanefî mezhebindeki fıkh kitâblarının en kıymetlisi, en fâidelisi ibni Âbidîn hazretlerinin (Redd-ül-muhtâr)kitâbıdır. Her sözü delîl, her hükmü seneddir) buyurmuşdur. İslâmiyyetin böyle temel kitâbına dil uzatan, onu hafîf göstermek istiyen kimse, zındıkdan başka ne olabilir? İbni Âbidîn “rahmetullahi teâlâ aleyh”, hanefî mezhebinde büyük fıkh âlimidir. Her sözünü, her hükmünü müctehidlerden, onlar da İmâm-ı a’zamdan, o büyük İmâm da, Kitâbdan ve Sünnetden almışdır. Görülüyor ki, ibni Âbidînin bildirdiği hükmlere tâbi’ olan her müslimân Kitâba ve Sünnete tâbi’ olmakdadır. İbni Âbidîne tâbi’ olmak istemiyen ise Kitâba ve Sünnete tâbi’ olmayıp, kendi hevâsına, nefsinin arzûlarına tâbi’ olan bir kimsedir. Böyle kimsenin Cehenneme gideceğini Kur’ân-ı kerîm ve hadîs-i şerîfler haber vermekdedir. Tekrâr edelim ki, (Fıkh var iken, Kitâb ve Sünnet ile amel câiz değildir) sözünü dinde reformcular, zındıklar uydurmuşdur. Bu sözün doğrusu, kitâb ve sünnetden kendi anladığına göre amel etmek câiz değildir. Fıkh kitâblarında bildirildiği gibi amel etmek lâzımdır.

Nemâzda parmak kaldırmağa gelince, Pâkistânlı Yûsüf-i Benûrî (Me’ârif-üssünen) kitâbının üçüncü cildinde, bunu uzun anlatıyor.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.