481

İslâm âlimleri, bilgilerini Kur’ân-ı kerîmden ve hadîs-i şerîflerden almışlardır. Bu sapıklar kendi kısa görüşlerine uyarak yazmakda ve konuşmakdadırlar. Bu reformculara ve bunları âlim sanıp, sözlerine, kitâblarına aldananlara yazıklar olsun! Bunlar, din ve îmân hırsızlarıdır. Halâlleri, harâmları değişdiriyorlar. İslâmiyyeti bozuyorlar. Nablüsînin “rahmetullahi teâlâ aleyh” şerhinden terceme temâm oldu.

İbni Âbidîn “rahmetullahi teâlâ aleyh” nemâzı bozanları anlatırken (yimek, içmek, giyinmek gibi âdetde olan bid’atlerin mezmum, çirkin olanlarını, kâfirlerden görüp almak ve kötü olmıyanları da, onlara benzemek için alıp kullanmak tahrîmen mekrûhdur. Kötü ve zararlı olmıyanları, onlara benzemeğe özenmeden yapmak, kullanmak mekrûh olmaz. Resûlullahsallallahü aleyhi ve sellem” papasların kullandığı ayakkabıyı yapdırıp kullanmışdır) buyurdu.

Nemâzlardan ve düâlardan sonra Fâtiha sûresini okumak bid’at mıdır, değil midir? Bunun cevâbını Hâdimî “rahmetullahi teâlâ aleyh” (Berîka) kitâbının yüzotuzyedinci sahîfesinde uzun yazıyor. Kısaca bildirelim: Bid’at diyenler ve değildir diyenler oldu. Çoğuna göre, düâ okuması bildirilen yerlerde, Fâtiha okumak dahâ iyidir. Nemâzlardan sonra düâ edilmesi de, hadîs-i şerîflerde bildirilmişdir. (Bid’at), islâmiyyetin sâhibinin izni olmadan yapılan ibâdetlerdir. Fâtiha sûresi düâların en iyisini bildirmek için nâzil oldu. Bunun nemâzlardan ve düâlardan sonra okunmasına bid’at diyen az değildir. Herkesin birlikde yüksek sesle okumaları yasakdır. İmâm, fâtiha dediği zemân, herkesin sessizce okumaları iyi olur. Çünki, düâların sonunda hamd etmek müstehabdır. Hamd etmenin en iyisi de, Fâtiha okumakdır. Farzla sünnet arasında okumak ve isteklerine kavuşmak için okumak mekrûhdur.

Kur’ân-ı kerîmi ve ezânı ho-parlör ile okumak bid’atdir. Çünki, ses çıkarmak için kullanılan cansız cismlere (Mizmâr), çalgı denir. Gök gürlemesi, top, tüfek, baykuş, papağan, ses çıkarıyorlar ise de, çalgı değildirler. Ses çıkaran eğlence âletleri, davul, dümbelek, zilli maşa, ney, kaval, ho-parlör, hep çalgı âletidir. Çalgı, kendiliğinden ses çıkarmaz. Ses çıkarmaları için, ya’nî kullanılmaları için, davul tokmağını gergin deriye vurmak, neyi üflemek, kavala ve ho-parlöre söylemek lâzımdır. Bunlardan çıkan ses, bu çalgıların hâsıl etdiği sesdir. Üfleyen ve söyleyen insanın sesi değildir. Ho-parlörden işitilen Kur’ân-ı kerim ve ezân sesleri, hep ho-parlörün hâsıl etdiği seslerdir. İmâm ve müezzin efendilerin sesleri değildir. Müezzin efendinin sesi ezândır. Ho-parlör denilen çalgıdan çıkan ses ilm ve fen bakımından ve din ve ahkâm-ı islâmiyye bakımlarından müezzin efendinin sesi, ya’nî ezân değildir.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.