401

(Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” üç halîfeye çok kıymet verir, çok severdi. Herbirini medh eden sahîh hadîsler çokdur. Onun her sözü vahy ile [Cebrâîl aleyhisselâmın bildirmesi ile] idi. Nitekim, Vennecmi sûresi, üçüncü âyetinde, (O, boş şey söylemez. Yalnız, vahy edileni söyler) buyuruldu. Bu üç halîfeyi kötüleyen kimse, vahye karşı gelmiş oluyor. Vahye uymamak ise küfrdür).

Risâlede, bu yazıya cevâb olarak diyor ki: (Bildirdiğiniz bu sebebler, üç halîfenin sevilmesinin değil, söğülmelerinin lâzım olduğunu bildirmekdedir. Haksız yere halîfe olduklarını göstermekdedir. Çünki, (Şerh-i Mevâkıf)kitâbında, Ehl-i sünnetin büyük âlimlerinden olan Alî bin Muhammed Âmidî [551 de Diyârı Bekrde Âmid kasabasında doğmuş, 631 [m. 1234] de Bağdâdda vefât etmişdir] diyor ki, Peygamberimizin “sallallahü aleyhi ve sellem”, vefâtı yaklaşınca, müslimânlar arasında ayrılıklar baş gösterdi. Bunlardan birincisi Resûlaleyhisselâm”, (Bana kâğıd getiriniz? Benden sonra yoldan çıkmamanız için, size birşeyler yazacağım) dedi. Ömer “radıyallahü anh”, bu emri beğenmedi. Bu zâtı, ağrılar, sancılar sardı. Bize Allahü teâlânın Kitâbı yetişir, dedi. Eshâb uyuşamadı. Sesler yükseldi. Peygamber “sallallahü aleyhi ve sellem”, bu hâlden incinerek, (Gidiniz, yanımda gürültü etmek yakışmaz)buyurdu.

İkinci ayrılık şöyle oldu: Kâğıdı isteme ayrılığından sonra, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, Üsâmenin emri altında bir ordunun, cihâda gitmesini emr etdi. Ba’zıları gitmek istemedi. Bu hâli bildirdiklerinde, tekrâr sıkı emr ederek(Üsâme ordusu, hâzırlansın! Bu orduya katılmayanlara, Allah la’net etsin!) buyurdu. O kimseler, yine ayrıldı. Bu emre uymadı. Yukarda bildirdiğiniz âyet-i kerîmeye göre, vasıyyet yazmak için kâğıd istemesi, vahy ile idi. Ömer “radıyallahü anh” bunu men’ etmekle, vahyi red etmiş oldu. Vahyi red ise, dediğiniz gibi, küfrdür. Bundan başka, Mâide sûresi, 47, 48 ve 50. ci âyetlerinde (Allahü teâlânın indirdiği ahkâma, emrlere uygun hükm vermiyenler kâfirdir) buyuruluyor. Kâfir ise, Peygamber vekîli, halîfe olamaz. Bunun gibi, Üsâme ordusuna katılmayan da, kâfir olur. Üç halîfe de katılmadı. Siz, Resûlullahın her işi vahy iledir, demişdiniz. Burada da, öyle olmuşdur. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” Mervânı Medîneden çıkarmışdı. Bu da elbette vahy ile idi. [Mervân bin Hakem bin Ebil’âs bin Ümeyye hicretin ikinci yılı doğdu. Osmânın “radıyallahü anh” amcası oğlu idi. Halîfe iken 65 de vefât etdi.] Halîfe Osmânın “radıyallahü anh” onu tekrâr Medîneye alması ve hilâfet işlerinde yazıcı olarak kullanması, ona kıymet vermesi de, küfr olur.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.