384

Anadolu köylülerinden biri, Medîne-i münevverede senelerce kalmış, evlenmiş ve Hucre-i se’âdetde belli bir hizmet yaparmış. Ateşli bir hastalığa yakalanmış. Canı ayran istemiş. Eğer köyümde olsaydım, yoğurtdan ayran yapdırıp içerdim, düşüncesini gönlünden geçirmiş. O gece, Resûlullahsallallahü aleyhi ve sellem”, (Şeyh-ul-Harem) efendiye rü’yâda görünüp, o kimsenin yapdığı işin başkasına verilmesini emr buyurmuş. Şeyh-ul-Harem, Yâ Resûlallah! O hizmeti, ümmetinden filan kimse yapmakdadır deyince, (O kimseye söyle! Köyüne gidip, ayran içsin!) buyurmuşdur. Ertesi gün, bu emr bildirilince, köylü baş üstüne diyerek memleketine gitmişdir.

Yalnız gönülden geçen bir düşünce, bu kadar zarar verince, Allah korusun, şaka bile olsa, uygunsuz bir sözün yâhud edebe uymıyan bir hareketin ne büyük bir zararı olacağını bundan anlamalıdır.

Hucre-i se’âdeti ziyâret edenlerin çok uyanık olmaları lâzımdır. Gönlünde dünyâ düşünceleri bulunmamalıdır. Muhammed aleyhisselâmın nûrunu ve derecesinin yüksekliğini düşünmelidir. Dünyâ işlerini ve büyük kimselerle görüşüp fâide sağlamağı ve alış veriş düşünenlerin düâları kabûl olmaz. Dileklerine kavuşamazlar.

Hucre-i se’âdeti ziyâret etmek çok şerefli bir ibâdetdir. Buna inanmıyanların, müslimânlıkdan çıkmalarından korkulur. Çünki bunlar, Allahü teâlâya ve Onun Resûlüne ve bütün müslimânlara karşı gelmiş olur. Mâlikî âlimlerinden birkaçı, Resûlullahı “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” ziyâret etmek vâcibdir demiş ise de, müstehab olduğu sözbirliği ile bildirilmişdir.

10 – Kitâbın ikiyüzsekizinci sahîfesinde diyor ki: (İbni Kayyım-i Cevziyye dedi ki, şirkin çeşidleri vardır: Muhtâc olduğu şeyleri ölüden istemek, ölülerden istigâse etmek de şirkdir. Ölü iş yapamaz. Kendine lâzım olan şeyi yapamaz ve zarar veren şeyi gideremez ki, başkalarına fâidesi olsun. Kendisi için Allaha şefâ’at etmesini ölüden istemek de şirkdir. Allah izn verirse, ölü şefâ’at edebilir. Onun ölüye yalvarması, Allahın izn vermesi için sebeb olmaz. Bu müşrik, izne mâni’ olan birşey ile şefâ’at istemekdedir) diyor.

Hâlbuki, Allahü teâlânın şefâ’at edemiyeceklerini bildirdiği şeylerden, ya’nî putlardan, tapınılan, şerîk edilen şeylerden, şefâ’at istemek yasak edilmişdir. Peygamberlerin “aleyhimüssalevâtü vetteslîmât”, Velîlerin, âlimlerin “rahime-hümullahü teâlâ” şefâ’at edecekleri bildirilmişdir. Bunların şefâ’at etmeleri için, kendilerine yalvarmak, Kur’ân-ı kerîme ve hadîs-i şerîflere inanmış olmağı göstermekdedir.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.