384

Allahü teâlânın da böyle buyurduğunu söylüyorlar. Kâfirler böyle inandıkları için değil, Zümer sûresinin üçüncü âyetinde bildirilen, (Allahdan başkalarını dost edinenler, onlar Allahü teâlâya şefâ’at ederek bizi yaklaşdırırlar derler) meâl-i şerîfini söyledikleri için kâfir ve müşrik oluyorlar, diyorlar. Peygamberlerin, Evliyânın kabrlerinden şefâ’at, yardım istiyen müslimânlar da, böyle söyliyerek müşrik oluyorlarmış.

Abdülvehhâb oğlunun, bu âyet-i kerîmeyi ileri sürerek, müslimânları kâfirlere, müşriklere benzetmesi, çok çürük, ahmakca ve gülünç bir şeydir. Çünki, kâfirler, şefâ’at etmeleri için putlara tapınıyorlar. Allahü teâlâyı bırakıp, dileklerini yalnız putlardan istiyorlar. Müslimânlar ise, Peygamberlere, Evliyâya tapınmıyorlar, herşeyi yalnız Allahdan bekliyoruz. Evliyânın vâsıta, vesîle olmasını istiyoruz, diyorlar. Kâfirler, putlarının diledikleri gibi şefâ’at edeceklerine, her dilediklerini Allaha yapdıracaklarına inanıyorlar. Müslimânlar ise, Allahü teâlânın, sevdiği kullarına şefâ’at için izn vereceğini, sevdiklerinin şefâ’atlerini ve düâlarını kabûl edeceğini, Kur’ân-ı kerîmde bildirdiği için, Kur’ân-ı kerîmde bildirilen bu müjdeye inandıkları için, Allahü teâlânın sevgilisi olarak tanıdıkları Evliyâdan şefâ’at ve yardım istemekdedirler. Kâfirlerin putlara tapınması ile, müslimânların Evliyâdan yardım istemeleri birbirine benzetilemez. Bir müslimân ile bir kâfir, görünüşde hep insandır. İnsanlıkları birbirlerine benzemekdedir. Fekat, müslimân, Allahü teâlânın dostudur. Sonsuz Cennetde kalacakdır. Kâfir olan ise, Allahü teâlânın düşmanıdır. Sonsuz Cehennemde kalacakdır. Görünüşde birbirlerine benzemeleri, hep aynı olacaklarına sened olamaz. Allahü teâlânın düşmanı olan putlara, heykellere yalvaran ile, Allahü teâlânın sevgili kullarına yalvaranlar, görünüşde benziyebilirler. Fekat, putlara yalvarmak, Cehenneme götürür. Evliyâya yalvarmak ise, Allahü teâlânın afv etmesine, merhamet etmesine sebeb olur. (Allahü teâlânın sevdiği kulları hâtırlanırsa, Allahü teâlâ merhamet eder) hadîs-i şerîfini, otuzuncu maddenin sonunda bildirmişdik. Peygamberlere “aleyhimüssalevâtı vetteslîmât”, Evliyâya “rahime-hümullahü teâlâ” yalvarınca, Allahü teâlânın merhamet edeceğini, afv buyuracağını bu hadîs-i şerîf de göstermekdedir.

Müslimânlar, Peygamberlerin, Evliyânın ilah, ma’bûd, Allahü teâlâya şerîk, ortak olmadıklarına inanır. Bunların, Allahın âciz kulları olduklarına, ibâdete, tapınmağa, yalvarmağa hakları olmadığına inanır. Allahü teâlânın sevdiği, düâlarını kabûl eylediği kulları olduğuna inanır.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.