418

Hak teâlâ, temessül [misâllendirilme] ve misâlin ve tevehhüm [vehmin] ve hayâlin ötesidir. Ve bunların temâmı, Hak teâlânın mahlûkudur. 3/74

● Hak teâlânın bu’dü [uzaklığı], derk [anlayış] ve ma’rifet [bilmek] i’tibâriyledir. 3/71

● Hak teâlânın akrebiyyeti [çok yakınlığı], bizim eb’adiyetimize [uzaklığımıza] sebeb olmuşdur. 1/258 [Mektûbât Tercemesi: 322.]

● Hak teâlâ karîbdir [yakındır]. 3/63 [Se’âdet-i Ebediyye: 925.]

● Hak teâlânın kurb [yakınlık] ve ma’iyyeti [berâberliği] bîçûnîdir. Bizim akl ve şühûdumuzdan münezzeh bir kurbdur [yakınlıkdır]. 3/95

● Hak teâlânın âleme olan nisbeti, nokta-i cevvâlenin dâireye olan nisbeti gibidir. O dâire o noktanın dönmesinden meydâna gelmişdir. 2/98. [Se’âdet-i Ebediyye: 930.]

● Hak teâlânın ihâta ve kurbu [yakınlığı] ilm-i huzûrîye bağlıdır. 3/49

● Hak teâlânın kurb ve ma’iyyeti [yakınlığı ve berâberliği] mevcûdun mevhûma [vehm olunmuşa] ve aynanın sûrete kurbu kabîlindendir. 1/113. [Mektûbât Tercemesi: 163.]

● Hak teâlânın kayyûmâlem olması, ecsâm-ı garîbenin [garîb, acâyip şeylerin] dübazlarla [hokkabazlarla] kıyâmı [birlikde durması] gibidir. 2/45. [Se’âdet-i Ebediyye: 966.]

● Hak teâlâ bizzat mevcûddur. Ve eşyâ dahî onun îcâdıyle mevcûddur. 3/122.

● Hak teâlâ zâtı ile mevcûddur. Vücûd ile değil. 3/17 [Se’âdet-i Ebediyye: 102.]

● Hak teâlâ kendi zâtı ile hay’dır. Ya’nî zindedir. Kendi zâtında dânâ (bilen), bînâ (gören), şineva (işiten), tüvâna (gücü yeten), mürîd (dileyen) ve gûyâ (söyliyen)dir. Kâinâtı yokdan yaratandır. Ve kemâlât, sıfathayât, ilm, basar, sem’, kudret ve irâde ve kelâm ile değildir. 3/26

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.