418

● His ile idrâk olmıyanı akl idrâk eylediği gibi, akl ile idrâk olunmıyan, nübüvvete uyarak idrâk olunur. 3/23 [Fâideli Bilgiler: 454.]

Hesâb, mîzân ve sırât hakdır. Muhbir-i sâdık onu haber vermişdir. 2/67 [Se’âdet-i Ebediyye: 54.]

● Hasenâtül ebrâr, seyyiâtül mukarrebîndir. 1/35. [Mektûbât Tercemesi: 62.]

Hasen-i Basri, gemi beklerken, Habîb-i Acemî deryâdan yürüyüp geçdi. Ammâ fazîlet, Hasenindir. [Habîb-i Acemî, Hasen-i Basrînin mürîdidir.] 1/216 [Mektûbât Tercemesi: 259.]

● Hüsn-i dünyevî, nâ-merdîdir. [Dünyevî güzellik, beğenilmez]. Uhrevî güzellik beğenilmişdir. 1/234 [Mektûbât Tercemesi: 286.]

● Ebûl-Hasen-i Harkânî, Sultân Mahmûd Gaznevî zemânında idi. 1/152 [Mektûbât Tercemesi: 188.]

● Ebûl-Hasen-i Harkânî, itâ’at-i ilâhîyi, itâ’at-i Resûlden gayri bildi ki, istikâmetden dûr [uzak]dır. 1/152 [Mektûbât Tercemesi: 188.]

● Ebûl-Hasen-i Harkânî, sona varmakla, mürîdlerin ondan istifâdesi azdır. Ya’nî geri dönmemiş müntehîdir. Sona varıp, inmemişdir ki, tâlibler ondan tam istifâde edemezler. 1/216 [Mektûbât Tercemesi: 259.]

● Husûl, bu’dün [uzaklığın] vücûdiyle berâber tasavvur olunur. Ammâ vusûl dahâ kıymetlidir. [Vusûl, vilâyetde, Husûl, nübüvvet makâmında.] 1/302 [Mektûbât Tercemesi: 482.]

● Hakkul müslimi alel müslimi hamsün. Reddül selâmî ve iyâdetülmerîdi ve ittibâ’ul cenâizi ve icâbetü da’veti ve teşmît-ül âtısı. [Müslimânın müslimân üzerinde beş hakkı vardır: Selâmına cevâb vermek, hastasını dolaşmak, cenâzesinde bulunmak, da’vetine gitmek ve aksırdığı zemân elhamdülillah deyince, yerhamükallah demek]. Hadîs-i şerîf. 1/265 [Mektûbât Tercemesi: 349.]

 

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.