450

Nâzik, mahcûb idi, Resûl-i cenâb,
dâim eyler idi, bakmağa hicâb.

Yüzü benzerdi, yuvarlak aya,
zâti aynaydı, yüce Mevlâya.

Nûrlu idi hep, o vech-i hasen,
bakılmazdı, tenevvüründen.

Gönüller aldı, o güzel Nebî,
âşıkı oldu yüzbin Sahâbî.

Bir kerrecik görenler, rü’yâda,
dediler, böyle zevk yok, dünyâda.

Hem güzel yanakları, bileler,
fazla etli değildi, diyeler.

Ânın etmişdi, cenâb-ı Hâlık,
severek, yüzün ak, alnın, açık.

Boynunun nûru, ederdi her ân,
saçları arasında, leme’an.

Mubârek sakalından, iyi bil,
ağarmışdı ancak, on yedi kıl

Ne kıvırcıkdır, ne de uzun,
her uzvu gibi idi, mevzûn.

Gerden-i pâk-i Resûl-i âfak,
gâyet ak idi ve gâyet berrak.

Eshâb içinden, çok ehl-i edeb,
karnı, göğsiyle, birdi, dedi hep.

Açılsaydı, mubârek sînesi,
feyz saçardı, ilim hazînesi.

Aşka olunca, mahall-i teşrîf,
başka olurmu, o sadr-ı şerîf?

Mubârek sînesi, geniş idi,
ilm-i ledün, Ona inmiş idi.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.