401

20 — İslâmiyyetde mâtem tutmak yokdur. Peygamber efendimiz mâtem tutmağı yasak etdi.(Müslim) kitâbında bildirilen hadîs-i şerîfde, (Mâtem tutan kimse, ölmeden tevbe etmezse, kıyâmet günü şiddetli azâb görecekdir) buyuruldu. Yine Müslimde bildirilen bir hadîs-i şerîfde Peygamberimiz, (İki şey vardır ki, insanı küfre sürükler. Birisi, bir kimsenin soyuna söğmek, ikincisi, ölü için mâtem tutmakdır) buyurdu.

Muharremin onuncu Aşûre günü mâtem yapmak, bağırıp çağırmak, ilk olarak [h. 65 de, hazret-i Hüseynin intikamını almak için, ayaklanıp, Kûfeyi alarak, bir şî’î hükûmeti kuran] Muhtâr-ı Sekâfî tarafından ortaya çıkarıldığı (Tuhfe)nin baş sahîfelerinde yazılıdır. Bu bid’at, mezhebsizler arasında, bir ibâdetmiş gibi yayıldı. Hâlbuki Muhtâr, bunu Kûfe ehâlisini aldatıp, onları Emevîlerle harbe sürüklemek, böylece hükûmeti ele geçirmek için bir hiyle olarak yapmışdı.

Mâtem yasak olmasaydı, herkesden önce Peygamber “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” efendimizin ölümü için mâtem tutulurdu. Sonra hazret-i Ömer ve hazret-i Osmân ve hazret-i Alî ve hazret-i Hüseyn şehîd edildikleri için mâtem tutardık. Bunların hepsini çok seviyoruz. Şehîd edildikleri için çok üzülüyoruz. Fekat mâtem yapmıyoruz. Mâtem yapmıyoruz, ammâ kalbimiz kan ağlıyor. Müslimânların mâtem yapması ve başkalarına la’net etmeleri yasak edildiği için, mâtem yapmıyoruz.

İslâmiyyetde doğum gününü kutlamak, Allahü teâlâya şükr etmek vardır. Peygamber efendimiz “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem”, Pazartesi günü oruc tutardı. Sebebini sorduklarında, (Bugün dünyâya geldim. Şükr için oruc tutuyorum) buyurdu.

21 — Doğum günü ve mubârek geceler, hicrî sene ile kutlanır. Tevbe sûresinin otuzyedinci âyetinde meâlen, (Allahü teâlâ, gökleri ve yeri yaratdıkdan beri, ayların adedi onikidir. Bunlardan dördü, harâm olan aylardır. Bu dört ayın harâm olduğu kuvvetli dindir,[ya’nî İbrâhîm ve İsmâîl aleyhimesselâmdan beri bilinmekdedir.] Bu dört ayda, kendinize zulm etmeyin!) buyuruldu. Harâm olan dört ay, Receb, Zilka’de, Zilhicce ve Muharrem ayları olduğunu Peygamber efendimiz bildirdi. Oniki ay da, hicri yılların hesâb edildiği arabî aylardır.

Tevbe sûresinin otuzsekizinci âyetinde meâlen, (Bir ayın harâmlığını başka aya gecikdirmek, ancak kâfirliği artdırır. Kâfirler, böylece sapıtıyorlar. Onlar, Allahü teâlânın harâm kıldığı ayların sayılarını denk getirmek için, harâm ayı bir sene halâl edip, başka sene onu yine harâm ederler. Böylece, Allahın harâm kıldığını halâl kılıyorlar) buyuruldu.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.